Evolution of urban green through social interaction
Özet
Urban green spaces, which are vital venues for social interaction, have altered
substantially over time, from antiquity to the present-day. Contemporary urban green
spaces are intended as full and flexible locations rather than depending on a specific
physical arrangement with functional limits.
Urban green spaces are nowadays not solely utilized for recreational pursuits
that put constraints on users (such as sports facilities, child-friendly play areas, sitting
places, etc.); rather, they generate dynamic, adaptable landscapes that give
opportunity for a range of activities. Thanks to varied activities citizens in the urban
might have chance to gather and engage each other. This supplying the urban offers
flexible spaces and functions for individuals with varied background. As a
consequence, contemporary green spaces draw in a range of individuals, providing
everyone the possibility to pick activities they prefer and spend their spare time.
In order to comprehend how people, engage socially in urban green spaces, this
study analyzes how urban green spaces have altered historically from ancient to
present times. Three parks in the contemporary world are investigated through
activities owing to the concepts of Jane Jacobs and Jan Gehl. The study also gives
projections and design proposals for green areas of the future. Sosyal etkileşim için yaşamsal öneme sahip olan kentsel yeşil alanlar, antik
çağlardan günümüze kadar zaman içinde önemli ölçüde değişime uğramıştır.
Günümüzün kentsel yeşil alanları, işlevsel sınırları olan belirli bir fiziksel
düzenlemeye bağlı olmaktan ziyade, bütüncül ve esnek mekânlar olarak
tasarlanmaktadır.
Kentsel yeşil alanlar günümüzde yalnızca kullanıcılara kısıtlamalar getiren
rekreasyonel uğraşlar için kullanılmamakta (spor tesisleri, çocuk dostu oyun alanları,
oturma yerleri gibi); bunun yerine çeşitli yelpazedeki aktivitelere fırsat veren dinamik,
adaptif peyzajlar oluşturmaktadır. Çeşitli etkinlikler vasıtasıyla kent sakinleri bir
araya gelme ve birbirleriyle etkileşim kurma şansına sahip olabilmektedirler. Bu
sayede kent, farklı geçmişlere sahip bireyler için esnek alanlar ve fonksiyonlar sunar.
Sonuç olarak, çağdaş yeşil alanlar çeşitli bireyleri kendine çekerek herkese tercih
ettikleri aktiviteleri seçme ve boş zamanlarını değerlendirme imkanı sunar.
Bu çalışma, insanların kentsel yeşil alanlara sosyal olarak nasıl katıldıklarını
anlamak için, kentsel yeşil alanların tarihsel olarak antik çağlardan günümüze nasıl
değiştiğini analiz etmektedir. Günümüz dünyasındaki üç park, Jane Jacobs ve Jan
Gehl'in kavramları üzerinden etkinlikler aracılığıyla incelenmektedir. Çalışma aynı
zamanda geleceğin yeşil alanları için öngörüler ve tasarım önerileri sunmaktadır.