Türkiye’de Ataerkinin Kadın İstihdamı Tabusu: İşveren Tutumları Üzerine Bir Uygulama
Özet
Dünya genelinde, 1970’li yıllardan beri ihracata dayalı ekonomik modelde kadın işgücünün büyük bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. Nitekim tüm dünyada ‘istihdamda feminizasyon’un öne çıkması da bunu doğrular niteliktedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de ihracata dayalı ekonomik modelin kadın istihdamına etkisini talep yönlü analiz edebilmektir. Bu amaç doğrultusunda Malatya, Şanlıurfa ve Adıyaman Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki (OSB) 212 işveren/yönetici ile tarama (survey) yöntemiyle görüşmeler gerçekleştirilmiş ve ayrıca 15 derinlemesine görüşme yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre, araştırma kentleri başta olmak üzere bölgeye yönelik sanayi teşviklerinden faydalanmak amacıyla üretim birimlerini buralara taşıyan yatırımcıların kadın istihdamı ve mevcut işgücünün en az yarısının kadınlardan oluşması konusundaki tutumlarına bağlı olarak bu bölgede kadınların çalışma yaşamına daha yüksek oranlarda katılacağı yönünde olumlu işaretler bulunmaktadır. Nitekim araştırmanın yapıldığı Malatya, Adıyaman ve Şanlıurfa bölgelerinde son on yıl içinde kadın işgücüne katılım oranlarında ve istihdam oranlarında artışlar yaşanmıştır. Yine de araştırma bölgesi özelinde istihdamın koşulları dikkate alındığında kadınların işgücüne katılımlarının artmasının gerçekte olumlu bir işaret olarak algılanması zorlaşmaktadır. İşverenlerin/yöneticilerin kadın çalıştırma konusundaki genel tutumlarına bakıldığında, bölgede ataerkil sistem ile sermaye ilişkisinin birbirlerinin devamlılığı için kurulduğu görülmüştür. Bu ilişki, kadınları evlilik ve annelik gibi sosyal ilişkiler üzerinden tanımlayarak kadınların hane içindeki konumlarını sağlamlaştırmakta ve toplum tarafından kabul edilmek için kadınlar da bu görevleri yerine getirmek amacıyla işgücü piyasasının dışında kalmaktadırlar. Öbür taraftan kapitalist birikim sistemi geçimlik aile ücretini temin etmeyerek kadınların işgücü piyasasında kayıt dışı, geçici ve düşük ücretlerle çalışmasını güvence altına almaktadır. Keza anket sonuçları ve derinlemesine görüşmelerde kadınların asli sorumluluklarının kadınları hane içinde tanımlayan ev- içi işler ile çocuk bakımı olduğu, kadınların gece vardiyalarında çalışmalarının uygun olmadığı, çocuk sahibi kadınların çalışmasının doğru olmayacağı ve kadınların çalışma yaşamına katılabilmek için aile reisinin izninin gerekliliği gibi ifadelerin işverenlerin/ yöneticilerin neredeyse tamamının görüşlerini yansıtmaktadır. Bu sonuçlar, araştırma bölgesinde kadınların çalışma yaşamına düşük katılım oranlarını açıklamak için güçlü göstergelerdir. Hepsinin de ötesinde bölgede kadın istihdamına sadece zorunlu olduğunda başvurulduğuna ilişkin genel bir tutum mevcuttur. One of the most important changes in the globalising world is the importance of the female labour force in the export-based economic model since the 1970s. As a matter of fact, feminization in employment become prominent worldwide confirming this reality. This article aims to examine how effects of the export-based economic model on women’s employment in Turkey by the demand-side. For this purpose, interviewed by survey method 212 employers/managers in Malatya, Şanlıurfa, and Adıyaman OSB’s and 15 in-depth interviews were conducted. According to the field research findings, there are positive signs that women will participate in working life at higher rates in the research region. The investors who moved their production units to the region, especially in the research cities, have a positive attitude toward at least 50% female employment of employment their workplaces to benefit from the industrial incentives. With these positive attitudes, it has been determined there has been an increase in female labor force participation rates and employment rates in the last ten years in Malatya, Adıyaman, and Şanlıurfa regions where the research was conducted. However, considering the employment conditions in the research region, it is difficult to perceive the increase in female labor force participation as a positive sign. Considering the general attitudes of employers/managers on women’s employment, it has been seen that the patriarchal system and the capital relationship in the region have been established for the continuity of each other. This relationship has consolidated the position of women in the household by defining women through social relations such as marriage and motherhood. So, women stay out of the labour market for acceptance by society. On the other hand, capitalist accumulation has not provided a family wage and ensured that women work informally, temporarily, and with low wages. As a matter of fact, in the survey results and in-depth interviews, it was stated that the main responsibilities of women are domestic work that defines women in the household and childcare, it is not appropriate for women to work night shifts. In addition, it is not right for women with children to work, and the permission of the head of the family is required for women to participate in working life. In addition, almost all managers reflect that not right for women with children to work and required permission from the head of the family for women to participate in working life. There is a general attitude that women's employment in the region is only sought when it is deemed necessary, beyond the fact that they are capable.